Hancı Forum

[b]Çin’i inceledi, yeni bir kavram geliştirdi[/b]

Geçen hafta yüzde 99 indirimle yeni bir yöntem geliştiren Aymerkez’i yazdım. Bu hafta yeni bir uygulamayı daha aktarmak istiyorum.

Türklerin de artık özgün pazarlama teknikleri geliştirmeleri geleceğimiz hakkında beni daha da ümitlendiriyor.

Önceki akşam Kiler’in genel müdürü Nurullah Öztürk hatırlattı. İlk defa Dikran Masis’in ithal ettiği ürünlerin satışıyla işe başlamış. Masis’i çoğu kişi Nükhet Duru ile evliliğinden hatırlıyor. Ancak iş dünyası onu ofis mobilyalarıyla tanıyor. Hatta “masif” mobilyaları “masis” diye telaffuz edenlere de rastladım.

Dikran Masis, 22 yaşında babasının mobilya şirketinden ayrılarak müzik menajerliği dahil, ithalattan ihracata, hizmet sektöründen temsilciliğe pek çok iş yaptı.

Son yıllarda Eskidji ile müzayede işine girdi. Müzayede bambaşka bir kapı açtı kendisine. Batık bankaların mallarını tasfiye yanında bazı şirketlerin ihtiyaç fazlası mal ve makine ekipmanlarını da açık artırma yöntemiyle satışını yapmaya devam ediyor. Halen Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’nin gayrimenkullerini aynı yöntemle pazarlamasını yapıyor. Emlakçılıkta ise franchaising veriyor ve bu alanda da yeni yatırımlara hazırlanıyor.

Ancak Masis’in bugünlerde yoğunlaştığı alan Stokaut. Yani alışveriş merkezi. Ancak alışılmışın dışında bir düşünce bu. Stokaut, bir alışveriş konsepti ve bütün dünyada patenti alınmış bir zincirin adı.

Dikran, Stokaut’u oluştururken hareket ettiği üç alışveriş anlayışı ve iki ülke incelemesi var. “Fuar, süpermarket ve outlet” kavramlarını inceleyerek, Çin başta olmak üzere Rusya’yı da inceleyerek geliştirmiş.

Fuar, süpermarket ve outlet’in avantajlı yönlerini ele alarak, Çin’in dünya pazarlarında yer almasını inceleyerek ortaya koymuş bu fikri. Yani China Trade Center gibi bir merkez olma fikri.

Düşüncesini ilk olarak İstanbul–Yenibosna’daki Stokaut’ta uygulamaya koymuş. Daha bir buçuk aylık bir geçmişi var. Buradaki alan 870 standlık bir alan. Her ne kadar 165 şirket bu sisteme dahil olmuş olsa da Masis, pek yakında dolacağı inancında. Sisteme spotçuların değil, üreticilerin dahil olması isteğinde. Yani bu görünüşüyle Stokaut bir alışveriş merkezi niteliğinde. En ucuzlarının satıldığı bir fuar alanı da diyebiliriz. Masis sözleşmeye şart koymuş; üretici başka bir yerde daha ucuzunu satmayacak.

Bunun ötesinde iki önemli nokta var. Burası bir outlet market niteliğinde; ancak ürünler internet portalında da yer alacak ve önümüzdeki dönemde Amerika, Almanya, Fransa, İtalya ve Rusya’da açılacak merkezlerde de burada yer alanlar ancak yer alabilecek.

Ancak, yabancılara da açık olacak. İlk olarak Çin’den 700 firma burada yer almak için 10 yıllık bir sözleşme teklif etmiş. Bunun yanında Stokaut, Avrupalı yatırımcılara şirket kurma ve muhasebelerini yürütme için bir danışmanlık birimi de kurmuş durumda. Çinlilere bir şartla izin veriliyor: Çin tekstili Stokaut’lara sokulmayacak.

İnternet portalı ile tanıtımın önemli olduğunu iddia ediyor Dikran Masis. Alınan 500 dolar hizmet bedelinin 250 dolarının tanıtıma ayrılacağını, bu yıl için 1,5 milyon doların reklama harcanacağını, dolayısıyla yurtdışından da müşteri geleceğini belirtiyor. Yani bir anlamda Laleli ve Merter piyasasına farklı bir yaklaşım da sergiliyor burası.

“Bu kadar geniş kapsamlı bir organizasyon ilk defa yapılıyor.” diye iddiasını sürdürüyor Masis, önlerinin açık olduğunu ve Türkiye ile birlikte 6 ülkede iki yılda 150 – 200 milyon dolarlık bir yatırımın söz konusu olacağını açıklıyor. Masis, projesinin önemini vurgulamak için, “Önümüzdeki 3 yıl başka bir işle ilgilenmeyeceğim.” diyor.

Çin malını boykot laflarının yersiz ve anlamsız olduğunu söyleyen Masis, “Almanya’da birileri çıkıp, Türk malını boykot edelim, dese ne yapacağız? Mercedes, Doğu Bloku otomobillerinin haksız rekabet doğurması ihtimaline karşı, toplantı mı yaptı?” şeklinde de duruşunu ortaya koyuyor ve “Ben Çin’i çözdüm. Hem de yüzde 100 çözdüm. Bana Çin’le ilgili konuşur musun, diyorlar. Konuşmam çünkü ticarî sırrım bu.” diyor.

Duruma bakılırsa Masis, Çin Seddi yerine Stokaut’u öneriyor. Set olmasa bile, en azından pek çok kişi projeyi konuşacak.

[i]FİKRİ TÜRKEL - Zaman
08.04.2004 PERŞEMBE [/i]