Bahar Ayında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Mevsim geçiş dönemlerinde sürekli değişen hava şartları insan sağlığı ve günlük hayat temposunu etkiliyor. Bu yüzden bahar aylarında uymanız gereken kurallar var..
Çanakkale Sağlık İl Müdürü Dr. İlhan Güney, ilkbaharda canlanan doğayla birlikte ısınan hava ve diğer bazı durumların bir kısım insanlara neşe verip heyecanlandırırken, daha aktif ve enerjik olmalarını sağladığını, bazı insanlarda da "bahar yorgunluğu" denilen duruma sebep olduğunu ifade ederek, "Havaların ısınmasıyla birlikte birçok kişide halsizlik, isteksizlik, eklem ağrıları, uyku isteği, yorgunluk vb. şikayetler görülmektedir.

Bu dönemin aşılmasında, B vitaminleri ve antioksidan vitaminler yönünden zengin sebze ve meyveler yardımcı olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü günde 5 porsiyon sebze veya meyve tüketilmesini tavsiye etmektedir. Ayrıca havaların ısınmasıyla birlikte vücudun artan su ihtiyacını karşılamak için günde en az 8-10 bardak su içilmelidir.

Düzenli uyku, yeterli ve dengeli beslenme bağışıklık sisteminin güçlü olması için gereklidir. Bunun için de çiğ veya pişmiş olarak bol sebze ve meyve tüketilmesi (sebze yemekleri, salatalar , taze sıkılmış meyve suları) önemlidir. Özellikle antioksidan vitaminler olan A ve C vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesi, metabolizmamızın güçlenerek hastalıklara karşı direncin arttırılması için gereklidir" dedi.

Dr. İlhan Güney, bahar mevsiminin "diyet mevsimi" olarak da bilindiğini ifade ederek, "Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlarımız bahar mevsiminde spor merkezlerine, zayıflama merkezlerine yönelmekte veya evde kendi kendilerine bir uzmana başvurmadan etrafındakilerden duydukları veya çeşitli gazete ve kitaplarda yer alan zayıflama diyetlerini uygulamaya çalışmaktadırlar. Oysa zayıflama diyetleri kişiye özgüdür ve doktor veya diyetisyen tarafından size özel olarak beslenme alışkanlıklarınız, mesleğiniz ve hayat tarzınızla uyumlu olarak düzenlenmelidir. Aksi takdirde uygulanan diyetler sağlığınıza zarar verebilir" diye konuştu.
Bahar mevsiminde havaların iyileşmesiyle birlikte fiziki faaliyet yapma imkanının arttığını işaret eden İlhan Güney, şunları söyledi:

"Her gün düzenli olarak yapılan 30 dakikalık bir yürüyüş, vücut ağırlığının dengelenmesine, kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca yılın bu mevsiminde özellikle mantar zehirlenmeleri sık görülmektedir. Doğada kendiliğinden yetişen mantarları ve yabani otları tüketen vatandaşlarımız zehirlenme riski altındadır. Halk arasında bazı uygulamalarla mantarların zehirlerinin zararsız olacağına inanılmaktadır.

Örnek olarak pişirilen mantarın zehrinin kaybolduğu, yoğurtla birlikte tüketilirse zehirlemeyeceği, ağaç üstünde ve çayırda yetişen koparınca rengi değişmeyen mantarların zehirsiz olduğu vb. inanışlar bulunmaktadır. Doğada kendiliğinden yetişen mantarların yetişme yerleri veya görünüşlerine bakarak zehirli olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Sağlıklı mantar tüketilmesinde en doğru yol ambalajlı kültür mantarlarının satın alınması ve etiketi üzerinde üretim tarihi, son kullanma tarihi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı üretim izni olup olmadığının incelenmesidir. Etiket üzerinde bu tür bilgilerin yer almadığı kültür mantarları satın alınmamalıdır."
Hanci.org sizlere daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanıyor.
Hanci.org sitesini kullanarak çerez politikamızı kabul etmiş olacaksınız.
Detaylı bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası metnimizi inceleyebilirsiniz.