İlk Denizaltı
Sultan II. Abdülhamid, kurduğu mükemmel istihbarat teşkilatı sayesinde
sadece ülke İçinde değil, dünyanın her tarafında gelişen olayları
anında
takip edebiliyordu, Birgün, Denizcilik Bakanı Bozcaadalı Hasan Paşa
aracılığı ile ilginç bir haber alır. Bir İngiliz mühendis, denizaltında
hedefini torpil atarak imha edebilen bir aracın denemelerini
yapmaktadır.
Sultan derhal bu adamı, markaja alır ve gelişmeleri takip eder.
İngiliz gemi mühendisi Wİlliam Garret'in Liverpool'da denize indirdiği
45
tonluk denizaltı gemisi başarılı olamaz. Hemen ardından eksiklikleri
giderilmiş olarak ikinci bir aracı denize indirilir. Ancak içindeki üç
mühendisle denize dalan gemi bir daha çıkamaz. İngiliz yetkililer
üçüncü
deneme için kendilerine başvuran Mr. Garret'e kapıyı gösterirler ve
ilave
ederler: "Denizin üstü bizim, varsın altı başkalarının olsun..."
Mr. Garret azimlidir. İsveçlilerle görüşüp bir denizaltıyı daha denize
indirdiğinde takvimler 1885'İ göstermektedir. 19.5 m. boyunda, 2.75 m.
eninde olan bu gemiye diğerlerinden farklı olarak 100 beygir gücünde
bir
buhar makinesi yerleştirir. 9 mü yapabilen bu gemi başarılı olur. Ancak
İsveç hükümeti, denizin altında bununla balık avlanmaz diye ilgi
göstermez.
Başından beri olayı adım adım takip eden II. Abdülhamid Han. mühendis
Garret'İ İstanbul'a getirtir. İki adet denizaltı yapılması için gerekli
parayı verir. Garret bunları İngiltere'de yapıp, Haliç'te
montajlayacaktır.
1887 yılı ilkbaharında getirilen parçalar Haliç'teki Valide kızağında
montajlanmaya başlar. 250 beygir gücünde ve 12 mil hız yapabilen
denizaltılarda ikişer top ve 355 mm.lik iki torpido kovanı vardır.
Abdülmecid ve Abdülhamid adları verilen denizaltılar suya
indirildiğinde çok
başarılı okluğu görülür. Komutan olarak Abdülhamid'e Yüzbaşı Üsküdarlı
Tahir, Abdülhamid'e ise Yüzbaşı Develili Halil Kaptan tayin edilir.
Ufak
tefek eksikliklerin giderilmesi için geceleri sık sık dalış yapan
Garret,
komutanları yanına almak istemez. Zira mesleğinin elinden alınmasından
korkmaktadır. Halil Kaptan, bu şekilde yapılan bir gemiyi teslim almam
deyince Garret Türk komutanlarla dalmaya razı olur.
Artık son denemeye gelinmiştir. Hükümetin emriyle Haliç kapatılır.
Abdülhamid gemisi dalış için hazırlıklarına başlar. Direkler ve baca
yatırılır. Sarnıçlar doldurularak dibe inmeye baslar. Azami dalış
noktasına
kadar bu İniş sürer. Bu sırada Halil Kaptan, gözünü bile kırpmadan
mühendislerin çalışmalarını takip etmektedir. Dalış başarılı olur.
Tekrar su
yüzüne çıkmak İçin sarnıçlar boşaltılırken santırfigıl arıza yapar.
Yapılan
bütün çalışmalar İşe yaramaz. Garret dahil, İngiliz mühendislerin
benizleri
sararır. Ağıtlar arasında dua ederlerken Develili Halil Kaptan kaytan
bıyıkları burmakla meşguldür. İngilizler, ''Zavallı Türk hâlâ akıbetini
anlayamadı" diye akıllarından geçirirler. Aslında Halil Kaptan
bıyıklarıyla
oynarken bir yandan düşünmektedir. Sonunda arızayı bulur. Gemi salimen
su
üstüne çıkar. Mr. Garret olayı şöyle anlatır:
"Hayatımı, kuvvette olduğu kadar cüret ve aklıyla da benzersiz olan
Türk
milletinin bir ferdine borçluyum. Bununla daima iftihar edeceğim."
Bizim
Halil Kaptanımız içinse olay son derece basittir ve şu cümlelerle
özetler:
"Diri diri mezara girip çıktım. Ölümden korkmuyorum."
20 Haziran 1887'de Haliç'te yapılan bir törenle gemiler teslim alınır.
Sonra
ne mi olur? Sultan tahttan indirilir ve üç kıtaya yayılmış devasa bir
devleti 10 sene içinde parça parça etme başarısını gösterirler. Ömrü
boyunca
bölük yönetmemişler general olar, balıkçı teknesine binmeyenler
amiral...
İşin ilginç tarafı yaşanan bunca olaya rağmen, denizaltı denemelerini
dünyada İlk kez gerçekleştiren bir hükümdar, Türk denizciliğini
mahvetmekle
suçlanır.
sadece ülke İçinde değil, dünyanın her tarafında gelişen olayları
anında
takip edebiliyordu, Birgün, Denizcilik Bakanı Bozcaadalı Hasan Paşa
aracılığı ile ilginç bir haber alır. Bir İngiliz mühendis, denizaltında
hedefini torpil atarak imha edebilen bir aracın denemelerini
yapmaktadır.
Sultan derhal bu adamı, markaja alır ve gelişmeleri takip eder.
İngiliz gemi mühendisi Wİlliam Garret'in Liverpool'da denize indirdiği
45
tonluk denizaltı gemisi başarılı olamaz. Hemen ardından eksiklikleri
giderilmiş olarak ikinci bir aracı denize indirilir. Ancak içindeki üç
mühendisle denize dalan gemi bir daha çıkamaz. İngiliz yetkililer
üçüncü
deneme için kendilerine başvuran Mr. Garret'e kapıyı gösterirler ve
ilave
ederler: "Denizin üstü bizim, varsın altı başkalarının olsun..."
Mr. Garret azimlidir. İsveçlilerle görüşüp bir denizaltıyı daha denize
indirdiğinde takvimler 1885'İ göstermektedir. 19.5 m. boyunda, 2.75 m.
eninde olan bu gemiye diğerlerinden farklı olarak 100 beygir gücünde
bir
buhar makinesi yerleştirir. 9 mü yapabilen bu gemi başarılı olur. Ancak
İsveç hükümeti, denizin altında bununla balık avlanmaz diye ilgi
göstermez.
Başından beri olayı adım adım takip eden II. Abdülhamid Han. mühendis
Garret'İ İstanbul'a getirtir. İki adet denizaltı yapılması için gerekli
parayı verir. Garret bunları İngiltere'de yapıp, Haliç'te
montajlayacaktır.
1887 yılı ilkbaharında getirilen parçalar Haliç'teki Valide kızağında
montajlanmaya başlar. 250 beygir gücünde ve 12 mil hız yapabilen
denizaltılarda ikişer top ve 355 mm.lik iki torpido kovanı vardır.
Abdülmecid ve Abdülhamid adları verilen denizaltılar suya
indirildiğinde çok
başarılı okluğu görülür. Komutan olarak Abdülhamid'e Yüzbaşı Üsküdarlı
Tahir, Abdülhamid'e ise Yüzbaşı Develili Halil Kaptan tayin edilir.
Ufak
tefek eksikliklerin giderilmesi için geceleri sık sık dalış yapan
Garret,
komutanları yanına almak istemez. Zira mesleğinin elinden alınmasından
korkmaktadır. Halil Kaptan, bu şekilde yapılan bir gemiyi teslim almam
deyince Garret Türk komutanlarla dalmaya razı olur.
Artık son denemeye gelinmiştir. Hükümetin emriyle Haliç kapatılır.
Abdülhamid gemisi dalış için hazırlıklarına başlar. Direkler ve baca
yatırılır. Sarnıçlar doldurularak dibe inmeye baslar. Azami dalış
noktasına
kadar bu İniş sürer. Bu sırada Halil Kaptan, gözünü bile kırpmadan
mühendislerin çalışmalarını takip etmektedir. Dalış başarılı olur.
Tekrar su
yüzüne çıkmak İçin sarnıçlar boşaltılırken santırfigıl arıza yapar.
Yapılan
bütün çalışmalar İşe yaramaz. Garret dahil, İngiliz mühendislerin
benizleri
sararır. Ağıtlar arasında dua ederlerken Develili Halil Kaptan kaytan
bıyıkları burmakla meşguldür. İngilizler, ''Zavallı Türk hâlâ akıbetini
anlayamadı" diye akıllarından geçirirler. Aslında Halil Kaptan
bıyıklarıyla
oynarken bir yandan düşünmektedir. Sonunda arızayı bulur. Gemi salimen
su
üstüne çıkar. Mr. Garret olayı şöyle anlatır:
"Hayatımı, kuvvette olduğu kadar cüret ve aklıyla da benzersiz olan
Türk
milletinin bir ferdine borçluyum. Bununla daima iftihar edeceğim."
Bizim
Halil Kaptanımız içinse olay son derece basittir ve şu cümlelerle
özetler:
"Diri diri mezara girip çıktım. Ölümden korkmuyorum."
20 Haziran 1887'de Haliç'te yapılan bir törenle gemiler teslim alınır.
Sonra
ne mi olur? Sultan tahttan indirilir ve üç kıtaya yayılmış devasa bir
devleti 10 sene içinde parça parça etme başarısını gösterirler. Ömrü
boyunca
bölük yönetmemişler general olar, balıkçı teknesine binmeyenler
amiral...
İşin ilginç tarafı yaşanan bunca olaya rağmen, denizaltı denemelerini
dünyada İlk kez gerçekleştiren bir hükümdar, Türk denizciliğini
mahvetmekle
suçlanır.
Konular
- Dünya, 'mafya' neymiş Türkiye'den öğrenecek!
- İlk Denizaltı
- TUNADAN GELEN BUZLAR
- OSMANLI YAHUDİLERİ
- AVRUPALILARIN KAHVE İLE TANIŞMASI
- BELINGAZ ve BEHLÛL
- Öğle uykusuyla yenilenin
- Kanseri elinizle beslemeyin
- Sedefe alternatif çözüm
- Yaşam kalitenizi yükseltin!
- Kurşun, zeka ve hafıza kaybı nedeni
- Vücud geliştirmenin de şartları var
- 'Masrafsız' kalp sağlığını koruma önerileri
- DIŞ "GÖRÜNÜŞÜ" MÜ DEĞİŞTİRMELİ, İÇ "GERÇEĞİ&q
- İMAJINIZI YENİLEYİN
- BİLL GATES'İN LİDERLİK SIRLARI
- İNSANLARI TRAŞ ETMEDEN ÖNCE SAKALLARINI KÖPÜRTÜN!
- KADINLAR NEDEN MUTLU OLAMAZ?
- BÜYÜKLÜĞÜN KADAR DEĞİL, ÇEVİKLİĞİN KADAR KONUŞ!
- EMSALİNİZ BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞARKEN
- MİNYATÜR SANATI
- NLP - NUR'O LİNGUİSTİC PROGRAMMİNG
- NLP'nin Tarihçesi
- Izinsiz Cekilen Fotograf'in Sorgulamalari
- "Süleyman Efendi, Hz.nin irtihali "
- Edip Yüksel'e Göre Adnan Oktar
- Göz Idmansizligina Karsi
- Kuran Okurken Nelere Dikkat Edilir?
- Her Ferd Bir Topluluk Gibi midir?
- Bu Kategori Hakkinda